Su çiçeği, genellikle çocuklarda görülen bir hastalıktır. Bu hastalık, varicella zoster adı verilen bir virüsün neden olduğu ve vücutta kaşıntı, kırmızı döküntüler oluşturan bir enfeksiyon türüdür. Su çiçeği, aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Bir yaşını dolduran her bebeğe su çiçeği aşısı yapılabilir ve bu aşının 4-6 yaş arasında tekrarlanması durumunda ömür boyu bağışıklık kazanılması sağlanır. Sağlıklı ve aşılı çocuklar, su çiçeği yaralarını daha hafif atlatırken, bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar nadir de olsa menenjit gibi ciddi ve tehlikeli komplikasyonlara yakalanabilirler. Virüsler genellikle ağız yoluyla alınır ve vücut içinde hızla yayılırlar. Su çiçeği, iki ile on yaş arasındaki çocuklarda daha sık görülen bir hastalıktır.

Su çiçeği hastalığı genellikle kış ve bahar aylarında daha sık rastlanır.

Bu hastalığın en belirgin özelliği, vücutta oluşan kırmızı pulcuklar ve içi su dolu kabarcıklardır. Ayrıca, halsizlik, iştahsızlık, baş ve kas ağrısı, ateş gibi belirtiler de mevcuttur. Su çiçeğinde vücutta oluşan pulcuklar iki üç gün sonra kabarcıklara dönüşür. Bu yaralar çok kaşıntı yapar ve vücudun her yerinde çıkabilir. Örneğin, saç derisinde, parmak aralarında, ağız içinde, göğüs ve sırt bölgesinde meydana gelirler. Geçirilen su çiçeği ve yaraları 10-15 gün içerisinde yavaş yavaş etkisini kaybetmeye başlar. Ancak su çiçeği yaraları çok kaşıntı yaptığı için kesinlikle bu yaralara dokunulmamalıdır. Çünkü su çiçeğinde oluşan yaralar vücutta kalıcı leke ve çukurlar oluşturabilir ve bunların tedavisi yoktur.

Bu hastalık virüslerden kaynaklandığı için ilaçlar pek işe yaramaz. Ancak kaşıntıyı hafifletmek ve yara oluşumunu azaltmak için krem ve losyonlar kullanılabilir. Bu ilaçları mutlaka doktor veya eczacıya danışarak kullanmakta fayda vardır. Su çiçeği geçiren çocukların temizliğine daha çok önem verilmelidir. Kullanılan özel eşyalar, havlu, yastık kılıfı ve çarşaflar sık sık yıkanıp dezenfekte edilmelidir. Su çiçeği yaraları çok kaşıntılıdır ve bulaşıcı olduğu için tırnaklar uzamadan kesilmeli ve törpülenmelidir.

Ayrıca, su çiçeği geçiren çocuklarda iştah azalmasına bağlı olarak su kaybı yaşanabilir. Bunu önlemek için çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı ve hafif gıdalarla beslenmelidir. Ağır baharatlı veya yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Su çiçeği yarası ağrı ve ateş yapabileceği için ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar da kullanılabilir. Su çiçeği geçiren bebek ve çocukların kreş, anaokulu, okul ve kalabalık yerlerden uzak tutulmaları gerekir. Bu hastalığın bulaşıcı olduğu unutulmamalıdır.